İstanbul Ardahan Dernekler Federasyonu Başkanı Yaşar Geler Kurban Bayramı Mesajı:
Barış, barış, barış… İlle de Barış… Tüm ulusumuzun Barış, huzur ve mutluluk içerisinde bir Kurban Bayramı geçirmesini diliyorum…Kocaeli Gölge Dergisi Eylül sayısında çıkan Barışa dair yazdığım makaleyi okumanızı diliyorum.
Barış, Barış, Barış… İlle de Barış!
Bu günlerde, hatta uzun zamandır en çok duyduğumuz sözcüktür Barış. Özellikle de 7 Haziran seçimleri ve 20 Temmuz Suruç bombasının patlamasından sonra. 34 genç fidanı kaybettikten sonra. Onların derdi neydi? Barış. Kime Barış? Suriye’ de yaşayan ve en çok ta soysal ve psikolojik travma yaşayan çocuklara… İşte onlar bunun için, Barış için orada olduklarından hayatlarının baharında yok oldular.
Kime Barış? Anadolu’nun bağrında, dağında, ovasında, köyünde, mezrasında, beldesinde, ilçesinde, ilinde yaşayan insanlarımıza…
Kime Barış? Ülkemizin her köşesinde yaşayan Türk’e, Kürt’e, Laz’a, Çerkez’e, Alevi’ye, Sünni’ye, Müslüman’a, Hıristiyan’a vs. vs…
Kime Barış? Bebeğine, çocuğuna, gencine, yaşlısına, erkeğine, kadınına…
Kime Barış? Polisine, askerine, memuruna, işçisine, köylüsüne, dağdakine, ovadakine…
Yukarıda saydığım onca değere karşılık Barış’a değmez mi? Demek ki herkesin hakkı, Barış. Mustafa Kemal Atatürk’ ün bile o zor koşullarda söylediği de tam bu değimliydi? ‘’Yurtta Barış, Dünyada Barış.’’
Son zamanlarda artan şiddet ve terör olayları elbette ki tüm halkımızı derinden üzmektedir. Her geçen gün aldığımız şehit haberleri içimizi sızlatmakta ve yaramızı derinleştirmektedir. Neden ve niçin bu şiddetin ve olayların çıktığını hala anlayabilmiş te değiliz. Tek anladığımız bir şey var, o da ‘’ Anaların ağladığı, çocukların yetim ve öksüz kaldığı, halkımızın birbirine karşı düşmanlık beslemeye başladığıdır.’’ Bu durumun da, ülkemizi içinden çıkılmayacak bir kardeş kavgasına doğru sürüklemeye başlamasıdır.
Terörün vurduğu acı ne kadar içimizi sızlatıyorsa, teröre karşı duyulan öfkenin sınırlarını aşarak, taa bir bölgenin tüm insanlarını potansiyel suçlu sayarak şiddete maruz bırakılmaları da o kadar içimizi sızlatmaktadır.
Özellikle son günlerde bazı illerimizde, bizim de mensubu olduğumuz doğu illerinden gelen araçların taşlanması, sırf o yörenin insanı olduğu için şiddete maruz kalması tüm bölge halkını derinden yaralamaktadır. Halbu ki, Türkiye’nin sınırında sıfır noktasında ülkenin bekçiliğini yapan illerimizdir, oralar. Daha da ileri gidelim. Milli mücadele yıllarında, daha Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmadan, Kars Cenub-i Garbi Kafkas Cumhuriyeti kurulmuş ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulmasına referans oluşturmuştur. Birinci ve İkinci Ardahan Kongereleri’ yle Sovyetlere direnç gösterilmiştir. Böyle tarihi bir geçmişi olan illerin insanlarına ve yaşamlarına karşı uygulanan bilinçsizce yapılmış şiddet eylemlerinin artık son bulmasını diliyoruz.
Yıllardır etle tırnak misali birlikte yaşadığımız halklar olarak, bizim bölgemizde birbirimizle hiçbir sorunumuz olmamıştır, olmayacak ta… İşte bu nedenle, ‘’Barış, Barış, Barış ve İlle de Barış’’ diyor, mutlu ve huzurlu bir ülkede kardeşçe, dostça yaşamak dileğiyle; her kesimin daha duyarlı, sağduyulu davranmasını, provakasyona gelmeden, tepkilerimizi ölçülü koymamız gerektiğini düşünüyorum. Şiddetten uzak duralım, her nereden ve kimden gelirse gelsin terörü lanetleyelim.
Barış, şimdi, hemen ve herkese… 11 EYLÜL 2015
Yaşar Geler
Eğitimci-Yazar
Ardahan Dernekler Federasyonu
Genel Başkanı